En çok tavsiye edilen ve çoğu kişi tarafından ilk 10 arasında gösterilen kitaplar.
Aslında okunması gereken kitaplar ilk bin diye bir liste olabilirdi. Çok fazla tavsiye edilebilecek kitap var. Son dönemde yayınlananlardan tavsiye edilenleri belirtmek zorunda kaldım.
1- Ölü Ruhlar Ormanı
Jean Christopher Grange
Grange'ın okuyucusunu solukluksuz bırakan kitaplarından biri
daha. Bu kez yargıç Jeanne Korowa'nın Nikaragua, Arjantin ve Guatemala'ya
uzanan macerasını okuyacaksınız. Kitap Grange severleri çok memnun etmese de
temposuyla bir solukta okunuyor.
2- Acı Bakanlığı
Dubranka Ugresic
Yazın en iyi kitaplarından biri olarak "Acı
Bakanlığı"nı önermemin sebebi yakın coğrafyalara karşı ilgisizliğimizi
kırma potansiyeline sahip olması. Kitabın kurgusu, Amsterdam'da bir dil
dersinde buluşan Balkanlar'ın farklı etnik kimliklerinden gençlerin hocaları ve
aralarındaki ilişkiye dayanıyor. Ugresic'in yapmaya çalıştığı, insanların
birarada yaşadıkları coğrafyanın dışına çıkınca o coğrafyada yaratılan kimlik
çatışmalarının başka biçimler alabileceği, hatta birbirleriyle yeni bir dil
kurmalarını sağlayacak ortak bir deneyime dönüşebileceğiydi. Biz bu yazı
"taş atan çocuklar"ı ne yapacağımızı bilemeyerek, sıradanlaşan linç
girişimleri karşısında korkumuzu belerterek, referandumu bahane bilen çatışma
dinamiklerinin su yüzüne çıkmış hâlleri karşısında dehşete düşerek geçirdik.
Birbirini bir kuşak sonra doğacak çocuklarının hatırlamayacakları sebeplerle
öldürmeye ant içmiş bir grup insanın hikâyesi Ugresic'in ne dediğini bilen
kaleminden geçince daha da bir tanıdık ve yakın olmuş. çince daha da bir tanıdık
ve yakın olmuş.
3- Ejderha Dövmeli Kız
Stieg Larsson
Kitabının başarısını göremeden hayata gözlerini kapayan İsveçli
gazeteci Stieg Larsson'un kitabı 41 ülkede satış rekorlarına imza attı.
Millenium üçlemesinin ilk kitabı olan ve hacker'lık yapan bir genç kızla bir
gazetecinin gizemli bir olayı çözmeye çalışırken yaşadıklarını anlatan
"Ejderha Dövmeli Kız" sürükleyici kurgusuyla dikkat çekiyor. Serinin
ikinci kitabı "Ateşle Oynayan Kız" da yayınlandı.
4- Ye, Dua et, Sev
Elizabeth Gilbert
Günümüz kadınının kendisi için hayatında yaptığı değişimleri
anlatan bir kitap. Benim için özellikle kadınların hayatlarında kendileri için
bir şeyler yapıyor olabilmeleri, kendilerini önemli hissetmeleri, hayatlarında
yapacakları en önemli şey. Bu bakımdan kitap, okurken beni çok heyecanlandırdı.
Ayrıca kitabın filmleştirilmiş olması ve çok sevdiğim iki oyuncu Julia Roberts
ve Javier Bardem'in başrolleri paylaşması da beni ayrıca heyecanlandırıyor.
5- Sadakat
İnci Aral
İnci Aral'ın son romanı "Sadakat" aşk ve şiddetin
en sert hâlini anlatan, "sadakatsizlik" üzerine bir roman. Ancak bildiğimiz klişelerin çok dışında. Evet,
bu romanda da aldatan bir erkek ve buna razı olan bir kadın var. Aral'ın asıl
başarısı bu klasik durumun, gerilimli ilişkinin derinine inmesi ve bizi aşkın
hastalıklı yüzü ile karşılaştırması. Obsesif ve şiddet yüklü yüzüyle... Okurken
kadın kahramana "yeter artık, vazgeç" diye kızsanız da romanın
sonunda yaşadığınız şokla her şey gözünüze bambaşka bir pencereden görünüyor.
Keşke bu romanı Fatih Akın sinemaya uyarlasa da izlesek...
6- Halide Edip
İpek Çalışlar
Çalışlar, bunu daha önce Latife Hanım'ın biyografisi ile
yapmıştı, şimdi de Halide Edip ile yapıyor. Resmi tarihi alt üst ediyor,
geçmişin karalanan, yalnızlığa terk edilen kadınlarını gün ışığına çıkarıyor.
Kitabın öznesinin dönemin tarihini bütün yönleriyle aktarması bakımında da
memleketimizde ilgisiz bırakılmış biyografi yazımında örnek bir eser.
Hakkındaki tüm safsatalara rağmen eserlerini severek okuduğumuz edebiyatçı
Halide Edip ile yeniden tanıştırırken siyasi ve entelektüel kimliğini de öne
çıkarıyor.
7- Muz Sesleri
Ece Temelkuran
Temelkuran'ın dokuzuncu kitabı "Muz Sesleri"
2010'un çok ses getiren kitaplarından biri oldu. Kitap hakkında sayısız yazı
yazıldı. Roman Oxford, Paris, Beyrut üçgeninde yaşanan bir aşk ve savaş romanı.
İlk kez bir aşk romanı yazan Temelkuran; "aşkın bir iç savaş
olduğunu" ve bu nedenle kitabı Beyrut'ta yazdığını söylüyor.
8- İstanbul Hatırası
Ahmet Ümit
Peşpeşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış bir
roman. Romanda İstanbul'a ilişkin detaylı bilgiler de yer alıyor. Kitabın
başkahramanı İstanbul diyebiliriz.
Thomas Cathert, Daniel Klein
Felsefenin çok ağır bir mevzu olmadığını, günlük hayattaki
her şeyin içinde, hatta fıkralarda bile olduğunu ispatlayan neşeli ve zihin
açıcı bir kitap. Felsefi metinlerden anlamasanız dahi fıkralar komik ve
yaratıcı.
10- Yeşil Peri Gecesi
Ayfer Tunç
Güzelliğini kullanarak hayattan öç almak isteyen bir kadının
düşüşünü anlatan "Yeşil Peri Gecesi" modern toplumun iki yüzlülüğünü
sorguluyor. Acı çeken bir kadının annesiyle ve hayatla hesaplaşmasının hikâyesi
zaman zaman okuyucuyu rahatsız edecek kadar yalın anlatılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder