31 Ağustos 2012 Cuma

Bir akımı başlatmak... "Liderlik"



Önce deli biri bir fikirle ortaya çıkıyor. Gördüğünüz gibi kompleksi yok, endişesi yok yaptığından çok emin! “Ne” yaptığınız önemli…


Ardından ilk takipçisi geliyor… Artık bu deli bir “lider“ ve takip edilmeye çok müsait. Takipçi ve lider arasında hiç bir fark yok, biri sadece “ilk” olmuş o kadar… İkisi de aynı hevesle harekete dahil oluyor. “Beraber” yapmak önemli…

Bir bakmışız üç kişi ve şimdi onlar bir “takım“. Kalabalık gittikçe büyüyor, artık hareket “sosyalleşti”! Sadece hareket değil hareketle beraber gerçekleştirdiği insanlar da önem kazanıyor. “Kimin” yaptığı önemli…

En sonunda öyle bir noktaya geliyor ki insanlar geride kalmak istemiyor. Bir bakmışız ki “deli lider” kalabalıkları peşinden sürüklüyor. İnsanlar yetişmek için koşuyor. Hareketin ilk çekirdek ekibini kalabalıktan göremiyoruz. Çünkü kalabalık kalabalığı çekiyor. Artık “Dışlanmamak” önemli…  Hareketin ne olduğu önemini kaybediyor. Çünkü kimse lideri göremiyor. Herkes koşulsuz kalabalığa inanıyor!

Dünyanın en eski pazarlama metodu olan “kalabalık“.

Konuşmacı “iyi bir lider bulmak kolay asıl bütün mesele ilk takipçi” olduğunu belirtiyor.

Tek kişilik dev kadroyu unutun. İster çalışan olsun, ister ekip arkadaşınız olsun, ister müşteri olsun veya ister yatırımcı olsun, takipçinizi bulun ve iyi tanıyın!

Siz onlara aitsiniz…


Videoyu izleyin.
http://www.ted.com/talks/view/lang/tr//id/814

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger