26 Ağustos 2012 Pazar

"Girisimciyim" demek için...




Son dönemde bir girişimcilik sevdası aldı yürüdü herkesi. Kiminle iş hakkında bir sohbete girsem, girişim yapmaktan, girişimci olmaktan bahsediyorlar. "Girişimcilik yapıcam" diyenleri şöyle bir değerlendirdim fakat bilinmesi gereken bir çok konudan habersiz oldukları bariz ortada...
Onlara anlatmaya çalıştığım konuları, bu işin uzmanlarından da kaynak oluşturarak, başlıklar halinde yazdım. Umarım girişimcilere faydalı olur...


İŞİNİZİ TUTKUYLA YAPIN:  Üzerine çok fazla saatler harcamaktan erinmeyeceğiniz bir işiniz olsun. Sabahlara kadar çalışmaktan keyif alın hatta. Kontrolümüz dışındaki faktörleri bir yana bırakırsak odaklanma problemi yaşamayacağınız işi yapın, tutkuyla yapın.

SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN: Diğer yandan da aşırı çalışarak sağlığınıza zarar vermeyin. Beslenmenize ve uyku düzeninize dikkat edin. İmkanınız varsa spora vakit ayırın.  Sabah ofise yürüyerek gitmek bile olabilir. Unutmayın sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.

HOBİ EDİNİN: Kendinizi mutlu hissedeceğiniz, derdinizi sıkıntınızı unutabileceğiniz, mümkünse sağlıksız olmayan bir hobi edinin. Biriken negatif enerjinizi atın, yenilenin. Hobiler size sadece bedensel ve zihinsel rahatlama değil aynı zamanda yeni fikirler bulma, yeni insanlarla tanışma fırsatı da verecektir.

ODAKLANIN:  Yaptığınız işe, uzmanlık alanınıza odaklanın, bölünmemeye çalışın. Diğer yandan birçok konuda fikir sahibi olun ancak bir konuda muhakkak uzman olun. Farklı disiplinlerin birlikte çalışmasını gerektiren bir fikriniz varsa, güvenilir partnerler ya da profesyoneller bulmaktan çekinmeyin.

KENDİNİZİ ve EKİBİNİZİ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİN: Sadece ürünü değil kendinizi ve organizasyonunuzu da geliştirmeye devam edin. Çok okuyun, çok dinleyin. Bilgiyi paylaşın, yayın. Sorumluluk alın, sorumluluk verin. Ekibinize güvenin ve onları yetiştirin, yetki verin.

KOLAYA KAÇMAYIN AMA PRATİK DÜŞÜNÜN: Emeğini vermediğiniz işte kalıcı başarılar yakalamanız mümkün değil. Kolaya kaçmayın, emek verin. Bir işi yapmanın birçok metodu var, pratik olun.  Hem zamandan, paradan kazanır hem de ayrı bir keyif duyarsınız.

İNSANLARI ANLAYIN, ONLARA DEĞER VERİN: Herşeyden önce insanları anlamaya çalışın ve muhakkak onlara değer vermeyi öğrenin. Kimseyi kalıplar içinde incelemeyin, önyargılarınızdan mümkün olduğunca kurtulmaya çalışın. Sizi başarıya götürecek en büyük faktör iç ve dış çevrenizdeki insanlarla ilişkilerinizdir. Fayda sağlamaya başladıkça, herkesten birşey öğrenebileceğinizi ve kendinize de fayda sağlayacağınızı göreceksiniz.

AÇIK OLUN, PAYLAŞIN: Kendinizi geliştirmek için bir güzel yöntem de açık iletişim. İnsanlarla konuşun, onlardan öğrenin ayrıca bildiklerinizi paylaşın. İnsanların sizi anlamasını beklemeyin, siz onlara kendinizi doğru şekilde anlatın. Ancak kendinizi birşey ispatlamak zorunda hissetmeyin, ego savaşına asla girmeyin. “Ben bunu yaptım” ile başlayan cümleleri ne kadar az kullanırsanız o kadar iyi. Konuştuğunuzdan daha çok dinleyin, sorular sorun, karşınızdakilerin anlatmasına izin verin. Kendilerini daha iyi hissedeceklerdir.

KAPALI OLMAYIN: O müthiş fikriniz yüzde 90 ihtimalle ya başarılı bir örnekten alıntıdır ya da duyduğunuz, gördüğünüz işlerin bir kombinasyonudur. Vesveselere girip “fikrimi paylaşmam, anlatmam” triplerine girmeyin. Sizin görmediğinizi muhakkak bir gören vardır, daha en başında ölümcül hataları yapmaktan kurtulabilirsiniz.

FİKİR ÖNEMLİ, UYGULAMA DAHA ÖNEMLİ: 100 fikrin en fazla 10 ‘u eşsiz fikirdir, ondan da sadece 1 tanesi çığır açar, devrim yapar. Başarılı olmak için eşsiz ya da eşli her fikrin muhakkak doğru şekilde uygulanması gereklidir. Eşi benzeri olmayan bir fikir bulmaya çabalamak yerine uygulama aşamasında size maksimum esnekliği sağlayabilecek ve çevrenize değer sağlayacak fikri bulmaya çalışın. Bu arada farklılaşabilmek çok önemli.

ÇEVRENİZİ GENİŞLETİN:  Çevre genişletmek, daha çok insan tanımak bir proje değildir, bir yaşam biçimidir. Çevre yapmaya başlamaya bir projeye başladığınızda başlamayın. Sosyal olun ve yeni insanlarla tanışın. Ancak sakın küçük hesaplar peşinde koşmayın. Kimse sağımlık inek değil, kimse sizden daha az akıllı değil.  İnsanlarla muhabbet etmekten, vakit geçirmekten, paylaşmaktan keyif alın. İnsanlara destek vermekten mutlu olun ki onlar da ihtiyacınız olduğunda sizlere destek vermekten mutlu olsunlar. Ve tekrar söylüyorum sakın küçük hesaplar peşinde koşmayın.

MARKALAŞIN: Hem şahsınız, hem de ürününüz için geçerli. Kabaca kendinizi ya da ürününüzü size has ve değer yaratan birşey ile özleştirin ve insanların sizi onunla hatırlamasını sağlayın. İsimler, kıyafetler bile çok önemli, hepsi sizi ve mesajınızı anlatıyor. Kitlelerinin algısını yönetebilmek önemli, başarıya daha kolay ulaşmanıza yardım edecektir. Ancak sakın yalan söylemeyin, olmadığınız gibi görünmeyin, nerden geldiğinizi unutmayın. Tanınmak, sevilmek zehirli bir bal gibidir. İsminizin, ürününüzden daha ünlü olması durumundan kaçının. Bireysel tatminlere kapılıp işinizi riske atmayın.

TASARRUF EDİN: Hiç bir zaman har vurup, harman savurmayın. Milyar dolarlık şirketler bile her zaman verimliliği arttırıp, tasarruf etmeyi ve karlılığını arttırmayı hedeflerler, siz de bu düsturu kendi organizasyonunuzda yaşatın.

DETAYLARA TAKILMAYIN: Mükemmeliyetçi olmak ile takıntılı olmak arasında ince bir çizgi var. İşinizi kaliteli yapın ama detaylara kapılıp fırsatları kaçırmayın. Bir ürün her zaman sonradan geliştirilebilir ve hataları sonradan düzeltilebilirdir.

ATILGANLIK GİRİŞİMCİLİK DEĞİL: Her işin sonunda muhakkak kazandıklarınız ve kaybettikleriniz olacaktır. Sonunda başarısız olsanız bile kaybettiklerinizden dersler çıkarabilir ve bir dahaki sefer doğru yapıp başarılı olabilirsiniz. Ancak çok sayıda başarısız olma hakkınız yok. Kaynaklarınızı hevesleriniz uğruna boşa harcamaya, kendinizi ve etrafınızdaki insanları yormaya hakkınız yok. Planlı olun. İç ve dış çevrenizi iyi analiz edip, tehditlerden uzak durmaya, fırsatları yakalamaya çalışın. Verimli bir şekilde yönetemeyecekseniz birden fazla iş yapmayın.

HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN, TUTAMAYACAĞINIZ SÖZLER VERMEYİN: Birçok dostluklar, ilişkiler bu yüzden bozuldu.

GİRİŞİMCİLİK ÇÖZÜM İŞİDİR, BAHANE TÜRETMEYİN:  Faydalar faydasız, imkânlar imkânsız demeyin, bir çaresi bulunur elbet deyin. Kendinize dürüst olun, objektif bakabilmeyi öğrenin. Bir iş o yöntemle çözülmüyorsa ısrar etmeyin, çözebilmek için gerekirse çılgınlaşın, radikalleşin ama ahlaksızlaşmayın. Kutunun dışında düşünün, zihninizi özgürleştirin. Doğru insanlara danışmaktan ve bunun için para harcamaktan çekinmeyin.

HAREKETE GEÇİN, ATALET KÖTÜDÜR: Yapmanız gereken şeyleri yapmak için güdülenemeyeceğiniz ve motivasyonunuzu kaybedeceğiniz zamanlar olacak. Yapmanız gereken şeyi yapmak için içinizden gelmesini beklemeyin, kendinizi zorlayın, beyninizi programlayın.

KENDİNİZE İNANIN: İnanmıyorsanız bile inanır gibi yapın, muhtemelen ilk başarısızlığınızda yine dipsiz bir kuyuya düştüğünüzü hissedeceksiniz. Siz yine de inanır gibi yapmaya devam edin, küçük zaferler kazandıkça kendinize gerçekten inanmaya başlayacaksınız. Bir de etrafınızda size inanan, sizi destekleyen insanlar varsa ne âlâ.

DİKKATLİ OLUN, SABREDİN: Mümkün olduğunca fazla doğruyu yapın sonra da şartların gelişmesini ve ödülünüzü toplayacağınız vaktin gelmesini bekleyin. Başarı biraz da kısmet işi ancak siz dikkatli olun, fırsatları kovalayın. Doğru zamanda, doğru yerde olabilmek geliştirilebilir bir yetenektir.

Son olarak da;  girişimcilik aslında fıtri bir şeydir, sefası müthiş de olsa cefası daha çoktur. Zora gelemiyorsanız, sorumluluğunu almak istemiyorsanız, halk tabiri ile içinizde yoksa, zorlamayın. Olamadığınız şeyler için kendinizi üzmeyin. Her şekilde değerlisiniz ve fırsatlar her zaman mevcut. Şu kâinatta, yaratılmış olup da bir değeri, görevi, amacı olmayan varlık yok. Vaktinizi size neyin düştüğünü bulmaya harcayın. Unutmayın bu sizin hayatınız ve hepiniz birer süper kahramansınız.

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger