Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri
kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp
“insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden
biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan
yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha
alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.