Uzmanlar, Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesini normal
sınırlar içerisinde kabul ederken, eğer aşırı miktarda saç kaybı ve saçlarda
gözle görülen incelme oluşursa, en kısa zamanda doktora başvurulması
gerektiğini bildiriyor...
Tüm toplumlarda saçlarla saç şekillerinin sosyal ve kültürel
bir önemi vardır. Saç dökülmesiyle karşılaşan bir kişi, kendisini fiziksel ve
ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak, bu durumdan kurtulabilmek için değişik
yöntemlere başvurabilir. Ancak, saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru bir
tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde
zayıflık ve saç tellerinde incelme şikâyetleri bulunanların, deri hastalıkları
uzman hekimlerine başvurmaları gerekir.
Uzmanların verdikleri bilgiye göre,
Sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90'ı sürekli uzama halindedir. Bu
büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10'luk kısım ise, 2-3
Ay kadar süren dinlenme evresinde bekler. Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar
dökülür, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde
devam eder. Saç dökülmelerinin çoğu da işte bu normal saç büyüme döngüsünden
kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi ise normal sınırlar
içerisinde kabul edilir. Saç dökülmesinin nedenlerini bilmek hem bilinçli
davranarak baştan bazı tedbirler almanızı sağlayacak, hem de bir sorun
yaşadığınızda doğru tedavi şekli konusunda sizi yönlendirecektir.
İşte sizi bu
önemli sorundan kurtaracak saç dökülmesinin başlıca nedenleri.
Uygunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı: Uzmanlara
göre; boya, renk açma, düzleştirme veya perma gibi yöntemler, uygun koşullarda
yapılmazsa saça zarar verebiliyor. Bu yöntemlerin sık sık veya aynı anda
uygulanması da saçı zayıflatıp kırılmasına neden olabiliyor. Saçı çeken
atkuyruğu, örgü, sıkı lastiklerle toplama gibi saç şekillerinin de sıklıkla
uygulanmaması gerekiyor. Çünkü saç diplerine etki eden sabit çekme kuvveti saç
kaybına neden olabiliyor. Sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamak ise saçı
kırabiliyor.
"FIRÇA YERİNE GENİŞ AĞIZLI VE DÜZ UÇLU TARAKLAR
KULLANILMALI"
Şampuandan sonra krem kullanmak saç taranmasını
kolaylaştırıyor. Islakken daha kırılgan olduğu için, saçı havlu ile ovalayarak
kurutmaya çalışmaktan kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, fırça yerine geniş ağızlı
ve düz uçlu tarakların tercih edilmesi gerektiğini bildiriyor.
Ailesel saç kaybı: Saç dökülmelerinin en sık rastlanan
sebebinin kalıtsal özellik olduğunu bildiren uzmanlar, bu kalıtıma sahip olan
kadınlarda saçlarda azalma görüldüğünü, ancak kellik oluşmadığını belirtiyor.
Bu duruma ''erkek tipi kellik'' deniyor ve 10-20-30'lu yaşlarda başlayabiliyor.
Son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına rağmen kalıcı bir
düzelme sağlamanın saç transplantasyonu dışında henüz mümkün olmadığını ifade
eden uzmanlar, hasta için uygun olacak yöntemin doktor tarafından seçilmesi
gerektiğinin altını çiziyor.
Alopesi areata: Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para
büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı alanlar oluşuyor. Nadiren tüm
saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabiliyor. Her yaşta görülebilen bu tip saç
dökülmesini yapan neden bilinmemekle birlikte, birçok hastada saçlar daha sonra
kendiliğinden büyüyor.
Doğum sonrası: Gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının
büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç
büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı
miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla
yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildiriyor.
Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Hastalıkların,
saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiğini belirten uzmanlar,
yüksek ateş ve ağır bir hastalıktan 4 hafta ila 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı
gelişebileceğini, ancak zamanla saçların eski halini alacağını bildiriyor.
Tiroid hastalıkları: Fazla veya az çalışan tiroid bezinin
saç kaybına neden olabildiğini belirten uzmanlar, hastalığın tedavisiyle saç
kayıplarının da giderilebileceğini bildiriyor.
Eksik Protein içerikli beslenme: Proteinden fakir diyetler
yapan veya Anormal beslenme alışkanlığına sahip kimselerde protein eksikliği
oluşuyor ve vücut Proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine
sokuyor. Bundan 2-3 ay sonra da yoğun bir saç kaybı oluşuyor. Uzmanlar, bu
durumun yeterli miktarda protein alınımıyla düzelebileceğini belirtiyor. Mantar hastalığı çocuklarda daha sık görülüyor.
İlaçlar: Uzmanlara göre, bazı ilaçlar geçici bir süre saç
dökülmesine neden olabiliyor.
Kanser tedavileri: Bazı Kanser tedavilerinin saç
hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini belirten uzmanlar, hastaların
saçlarının yüzde 90'ını kaybedebileceklerini, ancak terapi sona erdikten sonra
saçların tekrar büyüme göstereceklerini ve eski hallerine döneceklerini
bildiriyor.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir
bayanda saç dökülmesinin ancak kalıtsal yatkınlıkla oluşabileceğine işaret eden
uzmanlar, dökülme gerçekleşirse hapların doktor kontrolünde değiştirilmeleri
gerektiğini belirtiyor.
Demir eksikliği: Demir eksikliğinin de saç dökülmesine neden
olduğuna işaret eden uzmanlar, bazı kişilerin demiri besinsel olarak eksik
aldıklarını, bazılarında ise demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz
olduğunu belirtiyor. Bayanlarda adet kanamaları nedeniyle demir eksikliğinin
daha sık görüldüğünü bildiren uzmanlar, bu durumun mutlaka tedavi edilmesi
gerektiğini belirtiyor.
Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: Büyük
cerrahi operasyon geçiren hastaların 1-3 ay içinde aşırı bir saç dökülmesi fark
edebileceklerini belirten uzmanlar, bu durumun birkaç ay içinde geçebileceğini,
ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybının ömür boyu devam edeceğini
bildiriyor.
Mantar hastalıkları: Küçük yamalar halinde kabuklanmalarla
başlayıp yayılabilen, saçlarda kırılma, saçlı deride kızarıklık ve şişlik,
hatta sızıntıya neden olabilen mantar hastalığının çocuklarda daha sık
görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın mutlaka ilaçla tedavi edilmesi
gerektiğini bildiriyor.
Saç koparma hastalığı (Trikotilomani): Çocuklar ve bazen
erişkinler, saç, kaş veya kirpiklerini koparıncaya kadar çekebiliyor ve bunu
bir alışkanlık haline getiriyor. Uzmanlar, böyle durumlarda psikolojik yardım
alınmasını öneriyor. İHA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder